13 Nisan 2010 Salı

Avusturalyalı Yarı Tanrı:Sam Worthington




Son zamanlarda şu fazla abartılan "Avatar" çılgınlığını takip edenler birazdan bahsedeceğim oyuncuyu yakından tanırlar..Sam Worthington'dan bahsediyorum tabiki..Avatar sayesinde baya tanındı, adını duyurdu.hoş,iyi ama bu adamın Avatar'dan önce bir sürü filmi var,peki bilen var mı?Pek sanmıyorum.benim de amacım son zamanlarda Hollwood'un gözdesi haline gelen bu Sam Worthington'ı kısaca tanıtmak sizlere..başlayalım bakalım.

(Avatar'da Jake Sully karakterini canlandırmıştı)

Her ne kadar filmlerde saklamaya çalışsa da biraz dikkatli dinlediyseniz kuvvetli aksanından Avusturalyalı olduğunu anlamışsınızdır..yetenekli oyuncumuz Sam, 2 Ağustos 1976 Perth doğumlu.Drama okulundan mezun olmuş ve Avusturalya yapımı birçok filmde oynamış kendisi,zamanla da Hollywood yönetmenlerinin dikkatini çekmiş,iyi ki çekmiş..şu son zamanlarda ilaç gibi geldi bana.Saklamaya çalıştığı aksanını bir türlü doğru düzgün kullanamaması ve hep aynı mimikleri kullanmasından ötürü eleştirilere maruz kalsa da bence gayet iyi bir oyuncu ve aksanın da çok önemli olduğunu düşünmüyorum.kendisini ilk kez Terminator Salvation'da izledim ve yeni bir Heath Ledger mı geliyor diye düşündüm kendi kendime..böyle söyleyenlere rastladım onlara da andırmış Heath'i demek..

(Terminator Salvation'da Marcus Wright'ı canlandırmıştı)

(Clash of The Titans'de yarı-tanrı olan Perseus karakterini canlandırıyor)

Son olarak da Clash Of The Titans(Tanrıların Savaşı)'de izledim ve yine harika bir performans sergilediğini düşünüyorum.Sam'i beyazperdede baya bir görücez gibi geliyor bana..umarım görürüz çünkü çoğu ikinci sınıf oyuncunun aksine o olduğu yeri fazlasıyla hakediyor!


6 Nisan 2010 Salı

Bir Filmi Film Yapan Nedir Ki?


Filmleri film yapan nedir diye birine sorsam alacağım birkaç farklı cevap vardır:
"tabikide senaryo" der birisi.
diğeri de "yönetmen kesinlikle" der.
bana sorarsanız da "kesinlikle oyuncu" derim.
Neden mi?
senaryo ne kadar kötü olursa olsun,çekim açıları,çekilen set,replikler ne kadar berbat olursa olsun eğer oyuncunun performansı iyiyse kesinlikle benim için önemli olan budur.o berbat filmi izlemeye oyuncu ikna eder ancak beni.
çok güzel bir filmi batırabilir de oyuncu;çok berbat bir filmi yüceltebilir de..
herkesin fikri diğer konularda olduğu gibi bu konuda da değişir mutlaka ama ben oyuncu için film seyredenlerdenim.filmin konusu ne kadar cazip gelirse gelsin oyuncuyu beğenmezsem izleyemem o filmi.oyuncu bir filmi film yapan şeydir.

Zamanda Yolculuk Etseydiniz?


Uzun zamandır izlemek istediğim fakat bir türlü yaşadığım yerdeki sinemaya gelemeyen filmi sonunda izleme fırsatı buldum.iyi ki izlemişim diye düşünüyorum şuan kendi kendime.Hani bazı filmler vardır ya,"güzeldi ama izlemesem de olurdu.." dersiniz bitince işte bu film kesinlikle öyle değildi.Sanki izlemeseydiniz birşeyler eksik kalabilirmiş gibi hissettiriyor..
Hangi filmden mi bahsediyorum?Başrollerini Rachel McAdams ve Eric Bana'nın paylaştığı "Time Traveler's Wife" yani "Zaman Yolcusunun Karısı"..
Kısaca konusu şöyle;
Henry(Eric Bana) genetik bir bozukluğa sahiptir ve istemdışı zamanda yolculuk etmektedir.Bir gün 6 yaşındaki Claire(Rachel McAdams) ile tanışır ve yıllar sonra karşılaşırlar..

Filmin hiçbir yerinde bir an bile ara vermek isteği oluşmuyor,sıkılmıyorsunuz.Nereye varacağını merak ederek izliyorsunuz sürekli.Senaryo muhteşem(bir kitap uyarlaması).Film çok güzel çekilmiş,geçişler,müzikler herşey tam tadında olmuş.
Tabi ki en önemli unsur oyuncuları.Eric ve Rachel'ı zaten severdim ve daha önceki peformanslarını da izlemiş bulunmaktayım ama bu filmdeki performanslarına eğer yorum yaparsam eksik söyleyebiliceğimden korkuyorum.Çünkü öylesine içten oynamışlar ki,kesinlikle kimyaları muhteşem.